15 Mayıs 2007 Salı

Beslenme Anlayışı Değişince Foksiyonel Gıda Pazarı Büyüdü

Referans Gazetesinde çıkan bir habere göre fonksiyonel gıda pazarı giderek büyüyor...
Dünyada sadece karın doyurmakla yetinmeyen yeni bir tüketici kitlesi var. 50 milyar euroluk pazara sahip fonksiyonel gıdalar Türkiye’de de hızla yaygınlaşıyor. Türkiye’de pazar yaklaşık 50 milyon YTL ciroya sahip.
Probiyotik yoğurtlar, kalsiyum destekli margarinler, light ürünler, A-C-E vitaminli meyve suları, yaşlılar ve çocuklar için özel süt ürünleri. Gıda sektöründe yeni bir rüzgar esiyor ve bu rüzgarın adı ‘Fonksiyonel Gıdalar.’ Artık dünyada sadece karın doyurmakla yetinmeyen yeni bir tüketici kitlesi var. Dünyanın birçok bölgesindeki gıda firmaları da bu pazarda daha etkin rol almak için harekete geçti. Tüketiciler artık beslenirken aynı zamanda sudaki, havadaki ve gıdalardaki kirlilikten ve kimyasallardan kaynaklanan hastalıklardan korunmak, yaşlılığı geciktirmek ya da vücutlarının direncini artırmak istiyor.
Fonksiyonel gıdaların çok yönlü yararlarının bilimsel olarak da kanıtlanmaya başlaması tüketicilerin bu tür gıdalara olan ilgisini de giderek artırıyor. Tahminlere göre, fonksiyonel gıdaların dünya pazarındaki büyüklüğü 50 milyar euoroya ulaşmış durumda. Uzmanlara göre pazarın yıllık büyüme oranı ise yüzde 20’lerde. Bu ürünlerin en çok tüketildiği ve pazarı hızla büyüyen pazarlar arasında ise Amerika, Avrupa ve Japonya gibi ülkeler göze çarpıyor.
Sadece Avrupa ülkelerinde bu pazar 20 milyar euro civarında. Amerika ve Japonya’da pazarın büyüklüğünün 20 milyar dolarlara ulaştığı belirtiliyor. Fonksiyonel ürünün bu ülkelerden başlayarak büyümesinin nedenleri arasında bu ülkelerdeki tüketicilerin gelir ve eğitim düzeylerinin yüksek olması ve bu ürünlerin üretimi için gerekli olan yüksek maliyetli AR-GE yatırımlarını gerçekleştirebilecek güçlü sermayeli firmaların bu ülkelerde yoğunlaşması olarak gösteriliyor.
Mart Ayında Zirve VarTürkiye’deki fonksiyonel ürün pazarının ise 50 milyon YTL (37.7 milyon dolar) civarında olduğu tahmin ediliyor. Henüz emekleme döneminde olmasına karşın önümüzdeki dönem hızla büyümesi beklenen pazarın önündeki en büyük engel ise Türk Gıda Kodeksi’ndeki eksiklikler. “Bu ürünleri pazara sunan firmalar çok doğru bir iş yapmalarına karşın yasal boşluk nedeniyle yasal olmayan bir üretim yapıyormuş pozisyonundalar. Bu durumun bir an önce düzeltilmesi lazım” diye konuşan Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu Başkanı Şemsi Kopuz, 2006’da federasyon olarak özellikle bu pazar için çaba harcayacaklarını söylüyor.
Mart ayında ’Fonkisyonel Gıda Zirvesi’ yapmaya hazırlandıklarını dile getiren Kopuz, Tarım Bakanlığı’nın bugüne kadar bütün yasal düzenlemeleri sanayiinin görüşünü almadan gerçekleştirdiğini kaydediyor ve şu bilgileri veriyor:
“Bakanlıkla sektör temsilcileri geçen hafta bir araya geldi. Avrupa Birliği’ndeki düzenlemeleri sunduk. Bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın da görüşleri alınacak. Türkiye’de geçtiğimiz yaz ayında proaktif ürünlere yönelik Etiketleme Tebliği yayınlandı. Tebliğler sadece bu ürünlerle sınırlandırılmamalı. Dünyada milyar dolarlarla ifade edilen bir pazar var Türkiye’de ise sütü sokağa döküyoruz. Fonksiyonel gıdalar gelecekte bu sektörün lokomotifi olabilir.”
Türkiye’nin diğer alanlarda olduğu gibi bu konuda da yasa ve yönetmeliklerde Avrupa Birliği mevzuatlarını takip etmesi gerektiğini vurgulayan Kopuz, “Avrupa da fonksiyonel gıdalarda henüz yasal sürecini tamamlamış değil. Fakat Dünya Sağlık Örgütü’nün ve üniversitelerin akademik tebliğlerini baz alarak çıkan yeni ürünlere etiketleme tebliğleri yayınlayarak sektörün önü açılıyor. Türkiye’de de benzer düzenlemeye ihtiyaç var. Yasal sıkıntılar aşılırsa Avrupa çapında üretim yapan firmalarımızın bu alana yatırımları da artacaktır” diyor.
Sütaş Büyümeye Devam DiyorFonksiyonel ürün denilince akla ilk gelenler arasında probiyotik yoğurtlar geliyor. Şu anda pazarda en hızlı büyüme bu ürün grubunda yaşanıyor. Yovita markasıyla ‘fonksiyonel gıda pazarına yatırım yapan Sütaş da bu tür gıdaların yeni tüketici gruplarına ulaşmada önemli olduğuna inanıyor. Sütaş Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Ergun Ermutlu, fonksiyonel ürünlerin Türkiye için yeni ve niş bir market olduğunu belirterek büyüme potansiyeline dikkat çekiyor. Firma olarak bu alanda agresif büyüme kararı aldıklarını açıklayan Ermutlu, 2006 yılında pazardaki konumu güçlendirecek yeni çeşitler ve farklı uygulamalarla tüketicinin karşısına çıkacaklarını söylüyor. Ermutlu, “Avrupa Birliği üyeliği sürecindeki Türkiye’de birçok konuda yapılan yasal düzenlemeler doğal olarak süt ve süt ürünleri sektörünü de kapsıyor. Bu tür yasal düzenlemeler somutlaştıkça sektörün önü daha da açılacak ve yatırımlar artacaktır” diyor.
Danone Türkiye’yi Yatırım Üssü Yapacak1999 yılında çocukların sağlıklı büyümelerine yardımcı olmak söylemi ile piyasaya sunduğu ürünlerin ardından geçtiğimiz yıl nisan ayında piyasaya sunduğu probiyotik yoğurt Activia ile pazara hızlı giren Danone, Vital süt serisi ile portföyüne yeni fonksiyonel gıda eklemiş oldu. Hamile anneler için Danone Vital 1, formlarını kaybetmek istemeyen anneler için Danone Vital 2 ve yaşı ilerlemiş, kemik yapısını korumak isteyen anneler için Vital 3 serisini üreten Danone yeni ürün gruplarıyla pazar payını artırmanın peşinde. Groupe Danone’nin Türkiye’yi önemli bir yatırım üssü olarak gördüğünü söyleyen Danone Ürün Pazarlama Müdürü Gökhan Öğüt, Groupe Danone bünyesinde faaliyet gösteren Danone Vitapole’de (Danone Uluslararası Araştırma-Geliştirme Merkezi) ürünlerin geliştirilmesi için çalışmaların devam ettiğini belirterek bu birikimlerin Türkiye pazarını da etkileyeceğini anlatıyor.
Marsa Minerella İle Çocuk Margarini ÜrettiSabancı Grubu’nun bu alandaki ürünü ise çocuklara yönelik kahvaltılık margarin olarak geldi. Luna Minerella’nın kendi alanında tek olduğunu söyleyen MarSa Genel Müdürü Alp Pıdik de fonksiyonel gıda pazarının büyüme potansiyelinin çok yüksek olduğuna inanıyor. Bu konuda yeni yatırım planları bulunduğunu belirten Pıdik, "Margarinler büyüme potansiyeli yüksek ürün grupları arasında yer alıyor. Yeni yatırımlarımızın hangi ürünleri kapsayacağı konusunda araştırmalara devam ediyoruz" diyor. Pazarda bu ürünlere karşı önemli bir talebin bulunmasına karşın henüz netleşmiş bir mevzuatın bulunmadığını hatırlatan Pıdik, "Yasal sürecin de hızla işletilmesi gerek" diye devam ediyor.
Meyve Suyu da Fonksiyonel OlacakFonksiyonel ürün grupları arasında meyve suları da önemli bir yer tutuyor. A-C-E vitaminlilerin yanı sıra soya ya da peynir suyu ile karıştırılarak üretilen meyve suları fonksiyonel gruba dahil ediliyor. Avrupa’da üretilen toplam meyve suyunun yüzde 40’ı bu grupta yer alırken uzmanlar pazarın büyümeye devam ettiğine dikkat çekiyor. Türkiye pazarında ise fonksiyonel meyve suları kapsamında şimdilik sadece A-C ve E vitaminli meyve suları bulunuyor. 2005 yılında üretilen 460 milyon litre meyve suyunun ancak 23 milyon litresinin A-C ve E vitaminli meyve suyu olduğu bilgisini veren Meyve Suyu Endüstrisi Derneği (MEYED) Başkanı Aziz Ekşi’ye göre bu durum geçici.
Türkiye’de fonksiyonel ürün pazarının büyümesi önünde en büyük engelin yasal boşluk olduğunu savunan Ekşi, Gıda Kodeksi’ndeki eksiklerin firmaları kısıtladığını belirtiyor. Fonksiyonel ürünlerin etiketlerde belirtilmesi gerektiğini belirten Ekşi, “Fonksiyonel Gıda Yönetmeliği gibi yeni bir yönetmeliğe gerek yok. Etiketleme Yönetmeliği üzerinde değişiklik yapılması yeterli olacak. Avrupa ülkelerindeki uygulamalarda etiketleme üzerinden yürütülüyor. Bu konuda tüm yetkiler elbette Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’na aittir. Fakat Türkiye’de Gıda Bilimi Komitesi eksikliği var. Bakanlığa bağlı böyle bir birim oluşturulursa yetki sorunu da çözülür” diyor.
Mevzuat Çalışmaları AB’ye Paralel SürdürülüyorBeslenmenin yanı sıra sağlığa faydalı gıdalar ‘Fonksiyonel gıdalar’ olarak tanımlanıyor. Kuvvetlendirilmiş, zenginleştirilmiş, geliştirilmiş gıdalara ve diyet takviyelerine kadar bütün gıdalar fonksiyonel gıdaların kapsamına giriyor ve bu gıdalar bedensel faydaların yanı sıra psikolojik rahatlık sağladığı gibi, hastalık risklerini de azaltıyor. Fonksiyonel gıdaların içindeki bileşenler ürünün doğal yapısında bulunabildiği gibi üretim sırasında da gıdaya eklenebiliyor. Fonksiyonel gıdalar genel anlamda tüm dünya pazarında yeni bir alan olduğu için yasal düzenlemeler yeni yeni gelişiyor. Önemli pazarlardan Avrupa ülkelerinde fonksiyonel gıdalar için herhangi bir yasal tanım bulunmuyor. Öte yandan Avrupa ülkeleri gıdalar için sağlık iddiasına izin vermedikleri için gıda etiketlerinin bu tür yanlış anlamaya neden olmaması için çaba harcıyor. Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa Konseyi ve ulusal düzenlemeler sadece “savunulabilir ve iyi bulunmuş” iddialara izin veriyor. Türkiye’de ise Türk Gıda Kodeksi ve yönetmelikleri kapsamında Tarım Bakanlığı onayıyla üretim yapılabiliyor. Fonksiyonel ürünlerle ile ilgili olarak Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Avrupa Birliği’ne uyum sürecine paralel olarak çalışmalar yürütüyor.

Yorumlarım:
Gün geçtikçe Türkiye'de etkisini gösteren fonksiyonel gıdalar artık Türk topraklarında, yatırımcıların desteğiyle gelişmeye devam ediyo ve bu gidişle bu trend yükselmeye devam edecek çünkü tükecitiler artık yedikleri besinlerin güzelliğinden çok sağlıklarına ne katkıda bulunduğuyla daha çok ilgileniyor...Bence markaların da desteğiyle ve gerekli otoritelere yaptıkları baskılar ve anlaşmalarla fonksiyonel gıdanın Türkiye'de de gideceği çok yol var...

Hiç yorum yok: